31 Ocak 2007 Çarşamba

"Yusufeli, Baraj Suları Altında Kalmasın"



Bağımsız İletişim Ağı (bianet)te yayınlanan 18/01/2007 tarihli haber:




Çoruh havzası üzerinde yapılması planlanan barajlardan biri olan Yusufeli Barajı'yla 15 bin insan zorunlu göç tehdidiyle karşı karşıya. Yusufelililer yol açacağı telafisi imkansız hasar nedeniyle projeden vazgeçilmesini talep ediyorlar.



BİA Haber Merkezi 18/01/2007 Uğur BİRYOL ubiryol@yahoo.com BİA (Ankara) -




Santraller, taş ocakları, kaçak yapılaşma ve fabrikalar karşısında yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalan ekolojik bölgelere bir yenisi daha eklendi: Yusufeli. Zorunlu göç ise bir diğer sorun. Deriner barajlar projesi tamamlanırsa Yusufeli 14 köyüyle birlikte sulara gömülecek. 15 binden fazla insan göçecek Kaçkar Dağları'na güneyden çıkış noktasında yer alan, bereketli tarım topraklarına sahip Artvin'in Yusufeli ilçesinde vadi tabanına Akdeniz ikliminin hakim olması dolayısıyla narenciye, pirinç, incir, üzüm, zeytin gibi ürünler yetişiyor. Ancak Yusufeli başta olmak üzere Artvin'in birçok ilçesi dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından temeli atılan "Deriner" barajlar zincirinin tehdidi altında. Daha önce enerji yatırımının bölgeye istihdam yaratacağını düşünüp sesini çıkarmayan bölge halkı şimdi kitlesel göç sorunuyla karşı karşıya.


Konuyla ilgili olarak oluşturulan Yusufeli İnisiyatifi sözcülerinden Fatih Artvinli, "Çoruh havzası üzerinde yapılması planlanan 13-14 barajdan henüz ikisi, Borçka'daki Muratlı ve merkezdeki Deriner barajları tamamlandı. Yusufeli barajı ise muamma. 1973'te başlayan baraj hikayesi, 1997'de projenin değiştirilmesi ile tamamen farklı bir boyutta gelişiyor. Bu proje tamamlanırsa, Yusufeli 14 köyüyle birlikte sulara gömülecek" dedi. 15 binden fazla insanın zorunlu göç tehdidiyle karşılaşacağını hatırlatan Artvinli projeyi şöyle eleştirdi: "Onlarca endemik canlı türü, dünyanın en iyi rafting parkuru, tarihi birçok eserle birlikte bereketli bir tarım alanı yok olacak. Oysa ekonomik ömrü yaklaşık 40 yıl olan bu baraj bir borç yükü getirecek. Çünkü toplam üreteceği enerjinin piyasa fiyatının 20 katı fazlalığında bir parayla bu barajın tamamlanacağı öngörülüyor."


Mahkeme kararına rağmen çalışmalar devam ediyor Artvinli, Danıştay'a açtıkları davayı kazandıklarını ama temyizden dönen kararın bir alt kurulda beklediğini söyleyerek, "Bu süreçte yürütmeyi durdurma kararı verildiği halde yapımcı firma ilçeye yakın bölgede ilk kazmayı vurdu. Öte yandan Enerji Bakanlığı temyize giderken, elinde eksik bulunan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu yangından mal kaçırır gibi hazırlattı. Türkiyeli ve Fransalı şirketlerin oluşturduğu konsorsiyum bugünlerde İsviçre'deki kredi kuruluşundan onay alma peşinde. Bunu engellemeye çalışacağız" dedi.



Konuyla ilgili Yusufelililer İnternet üzerinden yaptıkları çağrıda "Başta Yusufeli Barajı ve Hidro Elektrik Santraller (HES) olmak üzere "Deriner Barajı ve HES", "Ilısu Barajı ve HES" gibi projeler ürettiklerinin onlarca katı, devamlı artan borç yükü bırakıp sadece temel atma ve büyük baraj yapma sevdalılarını tatmin ediyor" dediler. İnisiyatif havzanın toplam hidroelektrik potansiyelinden doğru, bölgeye uygun, yöntemlerle 5-6 milyar dolarla elektrik enerjisi üretmek varken ülkenin borç içine itilip, bölgenin insandan arındırıldığına dikkat çekti. "Cumhurbaşkanından yurttaşına kadar ülke geleceğini düşünmek sorumluluğu taşıyan herkesi, bu planı uygulamak ve bu baraj gibi barajları yapmak isteyenleri, çaba gösterenleri fikri, akli ve ahlaki yardıma çağırıyoruz."

Hiç yorum yok: